Abacı kebeci: Olur olmaz kimseler, ne olduğu belirsiz kişiler. |
Abanmak: Birine yük olmak, onun sırtından geçinmek. |
Acemilik etmek: Düşüncesizce hareket etmek. |
Açık bono vermek: Bir kimseye, istediği gibi davranma yetkisi vermek. |
Adama benzemek: Düzelmek, göze hoş görünmek. |
Af buyurunuz: Özür dilemeyi ifade eden bir deyim. |
Agop´un kazı gibi yutmak: Önüne konulan her yemeği çabuk yemek. |
Ağzı sıkı olmak: Sır tutmak. |
Ah edip eh işitmek: Daima feryat etmek. |
Ak sakaldan yok sakala gelmek: Çok yaşlanmak. |
Alavere dalavere,Kürt Mehmet nöbete: Bir işte bütün yükü, sorumluluğu yetersiz kişiye bırakma durumunda söylenir. |
Allah hakkı için: Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz. |
Amma da yaptın: Olmayacak bir şey söyledin anlamında. |
Arabayı düze çıkartmak: Sonunda işini kolaylaştırmak. |
Astarı yüzünden pahalı: Gerçek değerinden fazlaya mal olmak. |
Aşüftelik etmek: Hafif ve işveli davranmak. |
Atma Recep din kardeşiyiz: Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz´ anlamında kullanılır. |
Ayvaz kasap hepsi bir hesap: Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında. |
Azrail olmak: Çok korkulu ve zorba olmak. |
Baba, baba değil iskele babası: Saygı duyulmayan, hayırsız baba. |
Başına feleğin tokmağı inmek: Bir felakete uğramak. |
Bela aramak: Kavga sebebi yaratmak. |
Ben sarhoş, yolcu sarhoş: Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır. |
Beyni sulanmak: Bunamak. |
Bıyıkları balta kesmez olmak: Güçlü olmak, kimseden korkmamak. |
Bızdık: Ufak çocuk. |
Binin yarısı beş yüz o da ben de yok: Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir. |
Bir avuç toprak olmak: Ölmek. |
Bir çırpıda: O anda. |
Boşlamak: İlgisiz davranmak, ilgiyi kesmek. |
Boyunun ölçüsünü almak: Biri tarafından ağzının payı verilmek. |
Bulanık suda balık avlamak: Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak. |
Burnu kokuyu iyi almak: Her şeyi önceden sezmek. |
Büyük söylemek: Övünmek. |
Büyüklük göstermek: Bağışlamak. |
Cafer ağanın abdest suyu: Tatsız, tuzsuz. |
Caka yapmak: Gösteriş yapmak. |
Can atmak: Çok istemek. |
Can ciğer: Samimi. |
Cana işlemek: Çok tesir etmek. |
Candan yanmış: Adamakıllı tutulmuş. |
Canı burnuna gelmek: Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek. |
Canın sağ olsun: Bir ziyan için söylenen teselli sözü. |
Canını şeytana satmak: Kötü işlerle uğraşmak. |
Ceddine okumak: Soyuna sövmek. |
Ceffel kalem etmek: Hemen hüküm vermek. |
Cephe almak: Düşmanca hal takınmak. |
Cıcığı çıkmak: Çok hırpalanmak. |
Ciğeri beş para etmez: Değersiz kişi. |
Cihan alem bilmek: Herkes tarafından bilinmek. |